droplet

• damlacık

• bademcik

• yağmur

crown

• padişah

• taç

• palyaço

• kabarcık

outbreak

• belli bir bölgeye gezinti

• belli bir olaydaki sayının ani artması

• belli bir olayın sayısında hızlı düşüş

epidemic

• belli bir bölgeye yayılmış salgın hastalık

• bağışıklık sistemi

• nüfus dağılımı

pandemic

• sadece bir bölgedeki salgın

• Salgının kontrol altına alınması

• hastalığa acil müdehale edilmesi

• küresel boyutta salgın hastalık

epicenter

• salgının ana merkezi

• merkezi ilaçlama

• alışveriş merkezi

restriction

• serbest bırakma

• özgür dolaşma

• kısıtlama

• cezalandırma

social distancing

• sosyal iletişim ağı

• sosyal mesafeyi koruma

• uzak mesafe ulaşım

quarantine

• karantina altına almak

• evde oturmak

• serbest dolaşım izni vermek

self isolation

• kendini diğer insanlardan ayırmak

• İnsanlarla birlikte yaşamaya başlamak

• Sık sık hastaneye kontrole gitmek