Firavun olarak bilinen Mısır kralları, eski Mısır’ın çok tanrılı batıl dininde, kendilerini ilah olarak kabul etmekteydiler.
Allah, hem Mısır halkının hak dine karşı batıl bir sistemi benimsemiş olduğu, hem de İsrailoğulları’nın köleleştirildiği
bir dönemde, Hz. Musa’yı elçisi olarak Mısır kavmine göndermişti.
Ancak eski Mısırlılar başta Firavun ve çevresi olmak üzere Hz. Musa’nın hak dine davetine rağmen putperest
inançlarından vazgeçmiyorlardı. Hz. Musa, Firavun’a ve yakın çevresine sakınmaları gereken şeyleri açıklamış
ve onları Allah’ın azabına karşı uyarmıştı. Buna karşılık onlar isyan edip Hz. Musa’yı delilik, büyücülük ve
yalancılıkla suçlamışlardı.
Bu metin ile aşağıdaki ayetlerden hangisi doğrudan ilişkili değildir?
A) “Firavun’un karısı, ‘O, senin ve benim göz aydınlığımız, muradımız olsun! Onu öldürmeyin, belki bize
faydası dokunur veya onu evlât ediniriz.’ demişti. Onlar işin farkında değillerdi.”
(Kasas suresi, 9. ayet)
B) “Medyen suyuna vardığında orada hayvanlarını sulayan bir grup insanla karşılaştı.”
(Kasas suresi, 23. ayet)
C) “Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, ‘Keşke
Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir.’
dediler.”
(Kasas suresi, 79. ayet)
D) “Kardeşim Harun’un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir
yardımcı olarak gönder.”
(Kasas suresi, 34. ayet)