Deyimler ve Anlamları

Gizli, saklı bir şeyi herkese duyurmak, ortaya çıkarmak.

• ağzı var dili yok

• Açığa vurmak

• ağzı kulaklarına varmak

• ağız değiştirmek

Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak

• ağzını aramak

• ağzına geleni söylemek

• ağzı süt kokmak

• ağzından kaçırmak

İstemeden karşısındakini rahatsız edecek, kızdıracak söz söylemek.

• baltayı taşa vurmak

• etekleri zil çalmak

• ağzı kulaklarına varmak

• burun kıvırmak

Küçük bir zarardan kurtulmak için çok büyük bir zararı göze almak.

• canından bezmek

• dik dökmek

• aba altından sopa göstermek

• pire için yorgan yakmak

Gerektiğinde bir konuya yeniden dönebilme imkânı bırakmak, kesip atmamak, ileriyi düşünerek ılımlı davranmak.

• açık kapı bırakmak

• ağırdan almak

• ağzından kaçırmak

• kulak misafiri olmak

Sözlerini tartmadan, düşünmeden, öfke içinde, nere varacağını hesaplamadan konuşmak.

• ağız birliği etmek

• ağzını aramak

• ağzından çıkanı kulağı işitmemek

• açık yürekli olmak

Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak.

• ağzından kaçırmak

• ağzı laf yapmak

• ağzından girip burnundan çıkmak

• ağzının payını vermek

Çok sık, düşünce ya da konu değiştirmek.

• Daldan dala konmak

• bindiği dalı kesmek

• çam devirmek

• dirsek çürütmek

Yeni bir işe, ortama, duruma alışmakta zorluk çekmek.

• burnunda tütmek

• çığ gibi büyümek

• denizden çıkmış balığa dönmek

• buz kesilmek

Kendini beğenmiş, kibirli kimse için söylenir.

• baş kaldırmak

• baş kaldırmak

• dilinde tüy bitmek

• burnu yere düşse almaz