İllüstrasyonun başarısına gelince; öncelikle tasarımcısının sabrı, dikkati, özeni ve yeteneğine bağlıdır. Bu demektir ki, öncelikle üzerinde çalışılacak hikâye metni dikkatli bir biçimde okunmalı, gerekli notlar alınmalıdır. Bazı metinler sanatçıyı daha çok heyecanlandırır. Motive eder.

1. Aşağıdakilerden hangisi, illüstrasyonun başarısı için öncelik sıralamasında sonuncudur?

• Metnin sanatçıyı motive etmesi.

• Gerekli notların alınması.

• Metnin dikkatli bir biçimde okunması.

• Tasarımcının yeteneği.

Fütursuzca eleştirenler bu işin kolay olduğunu sanırlar. Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Çok uzun yıllara ihtiyaç vardır. Ben yaptım oldu işi değildir bu iş! Sanatçının kaderi diye tanımlanan, öldükten sonra sanatının değerinin anlaşılacağı fikri benim içimi ürpertiyor.

2.           Paragrafa göre sanatçı, aslında neden yakınmaktadır?

• Sanatının eleştirilmesinden.

• Sanatının değerinin bilinmemesinden.

• Uzun yıllar çalışması gerektiğinden.

• Eserlerini özensizce yaptığının sanılmasından.

Eğer çizme yeteneğiniz varsa o sizi mutlu edebiliyor veya ailevi bir sıkıntı konusu varsa onunla kaçabiliyorsunuz. Bu çocuklukta sadece resimle değil, müzik, yazı gibi herhangi bir meşgale ile de giderilebilir. Belki de bu başlangıç gelecek yıllarda hayatınıza yön verecek profesyonel bir iş haline gelebilir.

3.           Paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılmaz?

• Sanatçı olabilmek için ailevi bir sıkıntı yaşamak gerekir.

• Çizme yeteneği mutluluk verici olabilir.

• Herhangi bir sanatla ilgilenmek sıkıntıları unutturabilir.

• Çocukken uğraştığınız bir sanat dalı daha sonra mesleğiniz olabilir.

Yokluklar, eğer kafanızda yapmak istediğiniz, düşlediğiniz fikirler yoksa size pozitif hiçbir etki yapamaz. Ama yapmaya zorlayan bir şeyler varsa içinizde inanılmaz çözümler bulabilirsiniz. O yıllarda Türkiye kağıt, fırça, boya gibi pek çok kırtasiye malzemesini ithal edemiyordu. Bu benim üzerimde pozitif bir etki yaptı. Pek çok malzemeyi kendim ürettim. Çok farklı boya ve malzemeyi kullandım ve kolaj tekniği ile kendime has bir üslup oluşturdum.

4.           Paragrafın ana düşüncesi nedir?

• Yokluklar, bir şeyler yapmak isteyenlerin önünü kesemez.

• Yokluklar, insanları başarısız yapar.

• Yokluklar, hayal gücünü zenginleştirir.

• Yokluklar, istekli insanların yeteneğini ortaya çıkarır.  

Sevgi ve dostluk fikirlerinin çocuğa verilmesini oldukça önemsiyorum. Bu değerleri evrensel boyuta taşıyabilmek için, hayvanlar üzerinden anlatmaya çalışıyorum. Çünkü dünya üzerindeki yaşam biçimleri ve kültürler ne kadar farklı olsa da bir tilki her yerde tilkidir.

5.           Yazarın kahramanlarını hayvanlar üzerinden seçmesinin nedeni nedir?

• Yazar hayvanlar aracılığıyla evrensel bir üslup yakalamaya çalışmaktadır.

• Yazar hayvanların daha ilgi çekici olduğunu düşünmektedir.

• Yazara göre insanlar sevgi ve dostluğa değer vermemektedir.

• Yazar hayvanların kahraman olduğu hikâyeleri sanatsal bulmaktadır.

Okul öncesi çocuklar için kitap yazmak, yumuşacık tüylü bir kediyi seveyim derken, hiç beklemediğiniz bir anda, o kedinin sizi tırmalaması gibi bir şeye benzer. Çünkü çocuklar inanılmaz bir gözlem yeteneğine sahiptirler. Bitmek bilmeyen soruları, aklınızın ucuna bile gelmeyecek bakış açıları ve gözden kaçırmadıkları detaylarla sizi şaşırtır hatta utandırırlar.

6.           Paragrafta “o kedinin sizi tırmalaması” derken ne kastedilmektedir?

• Çocukların bazen hırçın olabileceği.

• Çocukların bazı kitapları beğenmediği.

• Çocukların kitaplardaki kurguyu sorguladığı.

• Çocukların çok iyi gözlem yaptığı.

Kitap okumayı, okuma kültürüne dönüştürdüğümüzü söylemek epey zor. İlkokul döneminde azımsanmayacak ölçüde kitap okuyan çocuklar, nasıl oluyor da ileriki sınıflarda az okuyorlar veya okumayı tamamen bırakıyorlar. Bu sorunun cevabı ve çözüm yolu elbette bulunmalıdır.  Bence sınavlar bu konuda en olumsuz ve en önemli etmendir.

7.           Paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

• Kitap okumayı okuma kültürüne dönüştürmek çok zordur.

• Çocuklar büyüdükçe daha az kitap okurlar.

• Çocuklar mutlaka okuma alışkanlığı edinmelidir.

• Sınavlar çocukların okuma alışkanlığı edinmesini engellemektedir.

Halkımızın gülmeceye yatkınlığının altında yatan neden bence baskılardır. Anadolu halkı, binlerce yıldır baskı altındadır. Yoksulluk, adaletsizlik, vergiler, kıtlık, yağma, savaşlar, işgaller, ürününün elinden alınması… Hep ezilmiş halkı. Ezilen halk gülmeceye sığınmış.

8. Yukarıdaki paragraf aşağıdakilerden hangisinin cevabı olabilir?

• Anadolu halkı hangi sıkıntıları çekmiştir?

• Anadolu halkının ezilme sebepleri nelerdir?

• Anadolu halkı niçin gülmeceyi sever?

• Anadolu halkı çok mu mutsuzdur?

Kendim masal anlatmaya başladığımda küçük dinleyicilerimin tepkilerine dikkat ederdim. Evinde yaşlı bir hasta bulunan küçük kızın masalı dinlerken, bu hasta değil mi diye soruşu içime dokunurdu. “ Bu masalda hasta yok, sadece yaramazlar var” dediğimde, “ben ona bakarım” cevabı da aynı derecede dokunaklı olurdu…

9.           Yukarıdaki paragraf aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanabilir?

• Çocuklar maceradan maceraya koşmak için masal severlerdi.

• Çocuklar masallarda da çevrelerinde olup bitenleri görmek isterlerdi.

• Masallar her anlatana göre değişen bulut yığınları gibidir.

• Masalların ne kadar geniş bir ufka sahip olduğunu bana çocuklar öğretti.

Harry on bir yaşına gelince her şey değişir. Harry aslında yalnız olmadığını ve kendisi gibi olanlarla birlikte okuyacağını öğrenir. O, büyücü bir anne babanın çocuğudur. Bu ailenin istemediği bir şeydir. Harry, büyücüler tarafından korunur. “Ben” ve “onlar”ın yerini, artık biz ve onlar almıştır. Harry’nin ciltler dolduran macerasında artık bütün zamirler öğrenilecektir.

10.         Paragrafta “bütün zamirler öğrenilecektir” ifadesiyle ne anlatılmak istenmektedir?

• Harry iyi bir eğitim alacaktır.

• Harry yeni aileler bulacaktır.

• Harry değişik serüvenler yaşayacaktır.

• Harry kimseyi sevmeyecektir.