available

• müsait

• mükemmel

• icat etmek

• bağışlamak

base station

• randevu

• arızalı

• baz istasyonu

• kırsal kesim

cellular network

• numara çevirmek

• telefon şebekesi

• bağışlamak

• meşgul

appointment

• kısaltma

• randevu

• eğitici

• memnun olmak

out of order

• tekrar etmek

• mezun olmak

• bozuk,arızalı

• icat etmek

put someone through

• birisini hatta bağlamak

• farketmek

• telefonu çaldırmak

• yüzyüze konuşmak

I can ring back later

• sanırım yanlış numarayı aradınız

• mesaj bırakabilir miyim lütfen

• üzgünüm o burada değil

• daha sonra tekrar ararım

Please say that Jack rang.

• lütfen Jack in aradığını söyle.

• daha sonra tekrar denerim

• bekleyin kontrol edeceğim

• Jack orada mı?

make complaint

• bilgi almak

• şikayet etmek

• bilgi almak

• ürün satın almak

return a product

• ürün iade etmek

• şikayet etmek

• ürün satın almak

• teslimat problemi