Parma Manastırı’nı ilk olarak yirmi sekiz yıl önce okumuştum. İlk okuyuşta kenarlarında tuttuğum notlara, altını çizdiğim yerlere gülümseyerek,gençlik heyecanlarıma hüzünlenerek bakıyordum. Ama gene de yirmi sekiz yıl önce, kendisine yeni bir dünya kurmak, dünyayı anlamak ve
daha iyi bir insan olabilmek için bu kitabı gayretle okuyan gence de sevgi duyuyordum. O iyi niyetli, ama fikrini oluşturamamış genci, her şeyi gördüğünü sanan şimdiki okurdan daha çok seviyordum. Böylece, on sekiz
yaşımdaki halim, sırdaşlık ettiğim Stendhal, kahramanları ve ben, bu kitabı okurken bir kalabalık olmuştuk. Bu kalabalığı seviyordum.
Böyle diyen bir okuyucunun sözlerinden kendisiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?