Hz. Peygamber risalet görevini üstlendikten sonra yakın akrabalarından başlayarak toplumun tüm kesimlerini İslam’a davet etti. Kadın-erkek, köle-hür, genç-ihtiyar, zengin-fakir ayrımı yapılmaksızın gerçekleştirilen çağrıyı kabul edenler böylelikle Müslümanların ilki olma şerefini kazandılar. Mekke Dönemi’nde Müslüman olanların en bariz ortak özelliği ise onların genç yaşta İslam’ı kabul etmiş olmalarıdır. İlk Müslümanların büyük çoğunluğu hicret esnasında kırk yaşın altında idiler. Bunların arasında Mus’ab b. Umeyr ve Sa’d b. Ebi Vakkas gibi Kureyş’in en önde gelen kabilelerine mensup zengin ailelerin gençleri de vardı. Nüfuzlu ve zengin ailelerin çocukları dışında kendi servetiyle zengin sayılan Hz. Ebu Bekir, Hz. Osman, Talha b. Ubeydullah ve Zübeyr b. Avvam gibi orta tabakaya mensup olanlar da Mekke’nin ilk Müslümanları arasındaydı. Bunun dışında Habbab b. Eret ve Bilâl-i Habeşî gibi köleler ile Yasir ailesi gibi zayıf ve himayesiz kimseler de İslami çağrıya uyan Müslümanlar arasında yer almıştı. İlginçtir ki Haşimoğulları’ndan Ebu Talib de dâhil olmak üzere Mekke kabile lideri konumunda olanlardan hiç kimse davete katılanlar arasında yoktu. Parçaya göre aşağıdaki ifadelerden hangileri yanlıştır?
I. Genelde genç yaşta olanlar Müslüman olmuşlardır.
II. Sadece kırk yaşın altındakiler Müslüman olmuşlardır.
III. Toplumun değişik kesimlerinden fertler Müslüman olmuşlardır.
IV. İlk Müslümanların hepsi önde gelen kabilelere mensup zenginlerdi.
V. Önce Mekke kabile lideri konumunda olanlar Müslüman olmuşlardır.